Piyasa ve Algı Meselesi

Piyasalar oldukça olumsuz bir süreci geride bıraktı. Borsa endeksindeki büyük düşüşe, TL’deki değer kaybına ve faizlerdeki bu kadar yükselişe rağmen, piyasa algılamaları halen olumlu değil. Algılar olumsuz olduğunda fiyatlamalarda güçlü olmuyor doğal olarak. Algıların iyileşmesi için beklentilerin iyileşmesi gerekli. Bunun için beklentileri güçlendirecek, iyimserliği artıracak ve piyasaları ikna edecek açıklamalar, yol haritası ve eylem planı gerekecek görünüyor. Şu ana kadar gelen açıklamalar piyasa dostu denilebilir. Bundan sonrasında ise somut eylemler ve piyasalar ile kurulacak yakın ve iyi bir iletişim algılamalar için pozitif sonuçlar doğurabilir.

masanotları

Bunun yanında piyasalar bir algı meselesidir. Algıları iyi yönetirseniz piyasalardaki iyimserliği güçlendirmiş olursunuz. Aslında bunu yapmak zor değil. İyi bir iletişim, şeffaf bir duruş ve ikna edici yol haritası ile ciddi sonuçlar alabilirsiniz. Piyasalardaki fiyatların geldiği seviyeler size en büyük yardımcı faktör olacak. Çünkü o kadar çok olumsuzluk satıldı ki piyasalar en ufak iyimser bir gelişmede almak için sabırsızlanıyor diyebiliriz. TL varlıklar geldiği noktalar itibari ile ciddi fırsatlar sunuyor.

Bankalarda yabancıların satışları etkili olurken bunu olumsuz spekülatif yorumlarla gözlemek doğru olmayabilir. Bankacılık sektöründe karlılığın gelecek dönemlerde azalacağı, kredi mevduat oranlarının geldiği seviyeler itibari ile sektörün artık çok fazla ilerleyecek alanı olmadığını sektördeki en üst temsilciler bile ifade ediyor. Buna ek olarak not indirimlerinin de geldiği bir ortamda yabancıların banka hisselerini satmasından daha doğal bir gelişme yok aslında. Banka hisseleri doğal olarak yabancıların en yoğun olduğu hisseler olması nedeniyle de en çok satış yiyen sektör içerisinde yer alıyor. Bununla birlikte aynı yabancıların sanayi şirketlerine ait bazı şirketlerde pozisyon alığını da izliyoruz. Beklentisi güçlü olan sektörlerde ve şirketlerde pozisyon alıyor.

Başka deyişle mevcut fiyatlamaları iyi okursanız uzun vadeli bir dönem için, çok önemli sanayi şirketlerinde göz ardı edilmeyecek fırsatların oluştuğunu görebilirsiniz. Ancak kısa vadeli düşünürseniz sadece günlük dalgalanmalar içerisinde kaybolup gidersiniz. Bunun için iyi analiz etmek, araştırma raporlarını okumak, aldığınız şirketler hakkında en azından kar zarar gibi temel bilgileri bilmekte fayda var ve mutlaka bir hisse senedi uzmanından destek alınmasında büyük yarar var. Finansal piyasalarda fırsatlar bitmez. Bu nedenle bir fırsatı kaçırdım diye üzülmenin anlamı yok. Benim düşünceme göre Borsa İstanbul bu düşüşle uzun vadeli yatırımcılara çok ciddi fırsatlar sunuyor.

Bu yazı 19 Temmuz 2018 tarihli Dünya Gazetesindeki köşemde yayımlanmıştır.

Buradaki görüşler kişisel görüşlerimdir. Kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan görüşler genel yatırım yorum ve tavsiyesi kapsamındadır. Buradaki görüşler kişisel risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Burada yazılanlara göre hareket ederseniz risk size aittir. Lütfen sitedeki uyarı yazısını okuyun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir