Borsa endeksinde yılsonu vadeli olarak 7000 seviyesi hedefim devam ediyor. Ne kaldı ki diyebilirsiniz. Haklısınız. Endeksin 7000 seviyesinin üzerine yükselip yükselmeyeceğini Şirketlerin bilançoları belirleyecek. Biz eskilerin bir lafı vardır. Borsa ekonominin barometresidir deriz. Her ne kadar bu laf artık kullanılmıyor olsa da, ekonomideki gelişmelerin etkilerini Şirket bilançolarında göreceğiz. Bilançoların açıklanması bu ay başlıyor. Dolayısı ile güçlü finansallar Borsa endeksinde 7000 hedefini yukarı taşıyacağı gibi, zayıf bilançolar da borsa hedefini aşağıya taşıyabilir. Benimde bir lafım var. Bilançolar borsaların yakıtıdır.
Ekonomiye baktığınızda sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün değil. Görüntü huzur bozucu. Artan vergiler, gelen zamlar vatandaşın belini şimdiden büktü. Pek çok uzmana göre bu daha başlangıç. Yapılan bu zamların ve döviz kurlarındaki geçen ay yaşanan %35 artışın bize enflasyon olarak geleceği kesin. Bununla birlikte Hükümet’in enflasyonu düşürmek gibi bir hedefi var. Bu nasıl olacak ne zaman olacak kimse bilmiyor.
Hisse Senedi Enflasyona Karşı İyi Bir Korunma Aracı
Bu nedenle bilançolar Borsa için belirleyici olacak. Ancak yine de tüm bunlara rağmen, enflasyonist bir ortamda hisse senetleri piyasaları en iyi koruyucu olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Böylesi zor ekonomilerde ve yüksek enflasyonda insanların birinci önceliği para kazanmaktan daha çok mevcut parasını enflasyon karşısında korumak. Ve bugüne kadar hisse piyasaları bu görevi başarı ile yerine getirdi.
Yükseliş trendi olduğu bir süreç içerisinde biz eskilerin bir lafı daha vardır. Dereyi geçerken at değiştirilmez derdik. Eğer piyasada bir trend varsa fazla hisse değişimi yapmamak, mümkün olduğu kadar sabit bir şekilde pozisyonu korumak en sağlıklısı olmuştur. Elbette pozisyonunuz zayıf, büyüme sorunu olan, karlılığı olmayan ve hikayesi olmayan bir şirkette ise, şapkayı önünüze koyup düşünmenizde fayda var.
Borsa’da Uzun Vadeli Yatırıma Birkaç Kelam
Borsalarda en yüksek getiriyi uzun vadeli yatırım yapanlar kazanmıştır ve bu hep böyle olacak. Burada bir konu yanlış anlaşılıyor. Tekrar etmek isterim. Uzun vadeli yatırım bir hisseyi alıp 3-5-10 yıl beklemek demek değildir. Uzun vadeli yatırım, büyüyen, iyi yönetilen, Özsermaye karlılığı yüksek ve hikâyesi olan bir Şirket hissesini alıp 3-5-10 sene beklemektir. İki cümle arasındaki farkı umarım görebiliyorsunuz.
Uzun vadeli yatırımcıların ortak noktalarından birisi şudur. Ekonomi ile ilgilenmezler, ekonomideki değişikliklerin Şirketlerine olan etkileri ile ilgilenirler. Buna benzer bir söz, Warren Buffet’da söylemiştir. Bende bir düşüncemi şöyle ifade etmek isterim. Eğer ekonomi yorumlarına bakarak yatırım kararı verseydik, bugüne kadar hiçbir zaman hisse senedi yatırımı yapmamalıydık. Bu ise son 10 yılda onlarca kat yükselen hisselerin getirisinden bizi mahrum bırakırdı.
Bilançolar Başlıyor
Borsa Şirketleri için 2Ç finansalların son açıklanma tarihleri belli oldu. Buna göre Konsolide olmayan bilançolar için 9 Ağustos ve konsolide finansallar için ise 21 Ağustos.
Buna paralel finansallar 21 Temmuz’da ARCLK ile başlayacak. 26 Temmuz’da AKBNK, TAVHL, FROTO, 27 Temmuz’da GARAN olarak devam edecek.
Havacılık, Otomotiv, Perakende, Teknoloji perakendesi ve Çimento Şirketlerinde güçlü bilanço beklentilerim bulunuyor. Demir Çelik sektöründe ise kar marjlarındaki seyir gelecek dönemler için önemli olacak. Bunların dışında iç tüketimin çok güçlü olduğu TCMB’nin faiz karar metninde bile yazıyor. Buna paralel gıda perakendesi, teknoloji perakendesi, tekstil, beyaz eşya gibi sektörlerde pozitif sonuçlar beklenebilir. Burada beyaz eşya sektörüne parantez açmak gerekirse, döviz kurlarındaki yükseliş ve EURUSD paritesinin ilk çeyrekteki 1.01 ortalamalardan 1.12 seviyesine doğru gelmiş olması ihracat kanallarındaki kar marjlarını pozitif etkileyecek. Bunlara ek olarak, ilk çeyrekte güçlü sonuçlar getiren Çimento şirketlerinin 2Ç döneminde yine güçlü sonuçlar getirmesi muhtemel görünüyor. Son olarak yaz aylarında artan elektrik tüketimi, elektrik üreten şirketleri pozitif etkileyecektir. Zaten Borsa da bu sektörlerde yaşanan hareketler bunu doğruluyor.
ABD Borsaları Yukarı Trendini koruyor
Önceki hafta 4450 direncini geçemeyen S&P endeksi geçen hafta bu direnci geçerek üzerinde kapanış sergiledi. Gelen TÜFE verisi piyasadaki moralleri düzeltirken, genel olarak risk iştahındaki yüksek seyir devam ediyor. Teknik olarak bu hafta belki 4450 desteğine doğru geri çekilmeler görebiliriz. Geri çekilme beklenenden sert olursa 4420 seviyelerindeki 22-günlük ortalamaya kadar devam edebilir. Ancak yine de piyasadaki pozitif hava devam edebilir ve bu noktalardan alımlar yine etkili olabilir. ABD piyasalarında da açıklanacak bilançolar önemli olacak. Özellikle son aylarda yükselişte öncülük eden teknoloji şirketlerinin finansalları belirleyici olabilir.
İçeride TCMB, Dışarıda Euro Bölgesi TÜFE
Haftalık veri takviminde, Pazartesi günü Hazine ihalesi ve Haziran ayı Merkezi Hükümet Bütçe Dengesi açıklanacak. Son günlerde bütçe konusu hassasiyet kazanması nedeni ile bu veri izlenebilir. Salı günü Hazine’nin 2 ihalesi olacak. Perşembe günü Tüketici güven endeksi ve haftanın en önemli verisi olan TCMB faiz kararı bekleniyor. Beklentiler faizin %15’den %20 seviyesine yükseltileceği yönünde bulunuyor. Karar metni ve verilen mesajlar önemli olacak. Faizin %20’ye yükseltilmesinin topluma önemli bir faydası yok ancak bankaların fonlama maliyeti artacağı için kredi faizlerinde kısmen yükselişe neden olacak. Bununla birlikte kredi faizleri zaten yüksek ve kredi büyüme hızı oldukça yavaşlamış durumda. Haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise Ekonomi yönetiminin Arap Ülkelerine ziyareti olacak. Bu ülkelerden 30 milyar $ gibi pek çok alanda yatırım işbirliği olacağı yönündeki açıklamaları izliyoruz. Bu haftaki temaslar bu açıdan piyasaları yakından ilgilendiriyor.
Yine yurtiçinde sektörel veriler izlenebilir. Pazartesi günü Leasing sektörü Ocak-Mayıs dönemi kar verisi beklenirken, Perşembe günü Sigorta Sektörü Ocak-Haziran toplam prim üretimi verisi açıklanacak. Yine Perşembe günü Haziran ayı Ham Çelik üretimi verisi sektör yatırımcılarının takibinde olabilir.
Dışarıda ise Salı günü ABD perakende satışlar ve ABD sanayi üretimi verisi izlenecek. Çarşamba günü Euro bölgesi Tüketici güven endeksi ve TÜFE verileri haftanın bir diğer önemli verisi olacak.
Borsa Endeksi Trendi koruyor ama belirsizlikler artıyor
Borsa BIST100 endeksi grafikte görüldüğü gibi üst bant hedefi olan 6950 direncine doğru hareketini koruyor. Grafikte son günlerdeki çubukların boyu oldukça kısaldı ve doji şeklinde oluştu. Bu piyasada bir kararsızlık olduğunu gösteriyor olabilir. Ancak yine de yükseliş devam ediyor. Bunun nedeni bazı günlerde bankacılık hisseleri endekse omuz verirken, diğer sektör hisselerinde düşüş olması veya tersi durumun yaşanması şeklinde özetlenebilir. Bu duru endeksin günü açılış seviyesine yakın noktalarda kapatmasına neden oluyor. Ortalamadan uzaklaşılması bir miktar kar satışı gelme olasılığını artırıyor olsada yinede güçlü durmakta fayda var.
Ons Altın 1915 Desteğinden Tepkiyi Gösterdi
Ons birkaç haftadır 1915 desteği ile savaş halindeydi ve bu savaşı kazanarak 1955 seviyesinde haftayı kapadı. Bunda dolar endeksinin 103 seviyesinden 99 seviyesine gerilemesinin ve bunun doğal bir matematik sonucu olarak EURUSD paritesinin 1.1228 seviyesine yükselmesinin büyük etkisi var. Önceki yorumumu tekrarlıyorum, EURUSD paritesi 1.11 seviyesi üzerine yerleşir ve güçlenirse Ons Altın 2000 seviyesi ve üzerini yakın bir gelecekte zorlayabilir. Bu haftaki Euro Bölgesi TÜFE verisi önemli olacak.
Çocuğunuza Borsa Hesabı açın makalemi okumanızı tavsiye ederim.
KENDİNİZİ EĞİTİN. EĞİTİME ZAMAN AYIRIN.
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.