Küresel piyasalar dalgalı bir haftayı geride bıraktı. Borsa İstanbul bu havada TCMB’nin aldığı faiz indirimi kararı ile daha fazla negatif ayrıştı. Türk Lirası %2.8 değer kaybederken, BIST100 endeksi %2.45 düştü. Bankacılık endeksi ise %5.8 değer kaybı yaşadı. GOÜ borsa endeksleri haftayı pozitif getiride kapatmayı başardı.

Fed üstü kapalı Kasım Aralık ayını işaret etti
Fed toplantısında Powell tapering ile ilgili olarak 2022 yılının ortasında sona ermesinin iyi olacağını bildirdi. Matematik olarak böyle olması için Kasım ayından başlamak üzere 15 milyar$ azaltım ile Haziran 2022’de tahvil alımı son bulabilir. Fed’in sonraki toplantısı 3 Kasım 2021 de yapılacak. Muhtemel bu toplantıda tahvil azaltımı takvimi belli olacaktır. Kasım olmasa bile Aralık ayından itibaren tapering başlayacak. Ancak bu çok yavaş olacak ve Fed uzun zamandır piyasaları bu duruma alıştırdı. Bu nedenle piyasalarda agresif dalgalanmalar beklemiyorum. Ancak yavaş yavaş güçlenen ve yukarı bir trende giren DXY endeksi oluşacaktır. Bu durum başta TL olmak üzere GOÜ para birimleri ile önemli bir tehlike olacak. Sıkı duruş gerektiren bir döneme Türkiye gevşeme ile giriyor.
TCMB 100 baz puan faiz indirdi
Geçen hafta Merkez Bankası faizleri 100 baz puan indirdi ve politika faizini %18’e çekti. Yurtiçi ve yurtdışı ekonomistlerin ortak yorumu karar metninin faiz indirimini değil sıkı duruşu gerektirdiği yönünde olduğu buna karşın karar metnindeki gerekçelerin faiz indirimini desteklemediği yönünde oldu (Karar Metni). Aslında en iyi cevabı piyasalar vermekte. Karar sonrasında TL değer kaybetti ve dolar kuru 8.8968 ile yeni bir rekor seviye yarattı. Piyasada dolar kurunun 9 seviyesini görmekte fazla gecikme olmayacağı yönünde görüşler ağırlık kazanmış durumda. Borsa endeksi ise karar ile birlikte zaten dış piyasalardan gelen negatif ile birlikte 1417 seviyesinden 1376 seviyesine kadar satış gördü.
Veriden Çok Dış İlişkilerin ve Jeopolitik risklerin öne çıkacağı bir sürece giriyoruz
Gelecek hafta içeride dış ticaret dengesi dışında önemli bir veri beklenmiyor. Ancak verilerden daha çok dış ilişkilerin gündeme geleceği bir döneme giriyoruz. Cumhurbaşkanı’nın BM dönüşü yaptığı açıklamalar piyasalarda s-400 ve F-35 ‘lerin odak konusu olduğu ABD-Türkiye gerginliğinin işaretini vermekte. 29 Eylül tarihinde gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Putin görüşmesi ise ABD’ye bir mesaj niteliğini taşıyor görüntüsüne sahip. Görüşme konusunun Suriye ağırlıklı olacağı ifade ediliyor. Ancak bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan BM’de yaptığı konuşmada Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne dikkat çekmiş ve Kırım’ın ilhakını tanımadıklarını ifade etmişti. Akabinde Rusya dışişleri sözcülüğünden açıklamaları esefle kınıyoruz şeklinde bir açıklama gelmişti. 29 Eylül tarihindeki zirvede konu sadece Suriye olmayacak gibi görünüyor. Diğer yandan geçen hafta Yunanistan Navtex ilan etti ve Türkiye itiraz etmişti. Yoğun gündem arasında bu konu fazla öne çıkmadı.
Özet olarak görünen o ki, önümüzdeki süreç Dış ilişkilerin, Doğu Akdeniz’in, S-400 ve F-35’lerin öne çıkacağı gergin bir süreci işaret ediyor. Bu arada düşük faiz, yüksek kur döneminin kapısı tekrar açılmış gibi görünüyor. Global fon akımları TL üzerinde önemli olacak.
Borsa
Borsa endeksi 1412 seviyesindeki 50-haftalık ortalamasının altında bir kapanış yaptı. Bu teknik olarak ciddi bir durum. Endeksin toparlanması için yeniden 1412 seviyesi üzerine yerleşmesi gerekli. Aksi halde aşağıda 1370 desteği izlenecek. Bu destek üzerinden tepki alımları gelebilir ancak bu tepki yükselişleri satış için fırsat olarak değerlendirilebilir. 1370 desteğinin kırılması durumunda ise 1340 desteği test edilebilir. Teknik olarak olumsuz görünüm güçleniyor maalesef.
3Q bilançoların Ekim ayı ile birlikte satın alınmaya başlaması hisse bazlı hareketlere neden olabilir. Genel olarak güçlü 6 aylık sonuçlar aldık ve yine genel olarak 3Q sonuçlarının da güçlü gelmesi bekleniyor. Ancak piyasamızda ciddi bir fiyatlama sorunu olan bir dönem yaşıyoruz. DSÖ’nün vaka sayılarında küresel çapta düşüşler olduğu yönündeki açıklaması havacılık sektörü hisselerine pozitif yansıdı. Diğer yandan petrokimya hisselerinin yine güçlü kaldığını görmekteyiz. Otomotiv sektöründe ise yine güçlü seyirler izliyoruz. Bu sektörlerde güçlü görünüm devam edeceği gibi yine bilanço beklentilerine yönelik hisse bazlı hareketler ön plana çıkabilir. Fakat genel piyasa görünümü olumlu değil.

Dolar
Dolar kuru TCMB sonrasında yükselişe geçti ve tarihi rekora imza attı. TCMB kararı ile TL’yi koruyan faiz zırhının kaybolduğunu düşünüyorum. Bunun anlamı önümüzdeki dönemde DXY’de oluşabilecek yükselişler, ABD-Türkiye gerginliği, Doğu Akdeniz gerginliği gibi konular TL üzerinde daha fazla etki yaratabilir. 8.80 seviyesi üzerine yerleşmesi durumunda DolarTL kurunun 9 seviyesini geçmesi hiç zor görünmüyor. Burada özellikle DXY’nin 93.70 seviyesini geçmesi DolarTL için yukarı hareketin hızlanmasına neden olabilir. Buna karşın DXY’nin sakinleşmesi ve hatta genel olarak izlediği 93.70-92.50 aralığında yatay bant içinde dalgalanmasını sürdürmesi DolarTL’nin de sakinleşmesine neden olabilir. Ancak dolar kurunda gerileme olsa bile bu alım için fırsat olarak görülecek gibi duruyor.

Çocuğunuza Borsa Hesabı açın makalemi okumanızı tavsiye ederim.
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.