Borsa İstanbul’da BDDK Endişesi

Kararsız ve momentum kaybı ile haftayı tamamlayan Borsa endeksi, yeni haftaya Cuma günü BDDK’nın Şirketlerin Nakdi TL Kredi Kullanımını düzenleyen genelgesi ile başlıyor. Kararlar belirsizlik yaratırken, BIST30 VIOP kontratı akşam seansında %3 e yakın değer kaybetmesi, yatırımcılarda yeni haftaya yönelik endişeleri iyice yükseltti. Genel olarak BDDK’nın TL nakdi kredi kullanımı kararı belirsizlik yaratmış görünüyor. Çünkü bu kararların devam edeceğine yönelik beklentileri yükseltiyor.

masanotları borsa

Piyasaların en sevmediği faktörün belirsizlik olduğundan hareketle Borsa Endeksinin haftaya satıcılı başlaması beklenebilir. Bu noktada yatırımcıların ilk başta düşüş olsa bile sakin kalmaları ve piyasanın bir denge noktasına oturmasını beklemeleri daha doğru bir karar olacaktır. Uzun vadeli yatırımcı iseniz, sizler için ön önemli konu yatırım yaptığınız Şirket’inizdir. Kısa vadeli dalgalanmalar hisse fiyatı üzerinde etkili olabilir, ancak Şirketinizin uzun vadeli beklentilerini unutmamakta, bu yatırımı ne için yaptığınızı tekrar hatırlamakta fayda var.

İyi yönetilen Şirketler işletme sermayesini kontrollü bir şekilde yönetir. Bu nedenle BDDK’nın kredi kullanımı uygulamasına yönelik, işletme sermayelerini gözeterek gerekli tedbirleri alacaklardır. Bu şekilde yaklaşmakta fayda vardır. Kısa vadeli dalgalanmaların etkisine girmeden rasyonel ve uzun vadeli bakış açısını kaybedenler genellikle zararla çıkarlar.

BDDK Kararları Şirketleri Nasıl Etkiler

Aslında herkes bu soruyu soruyor. Bu kararlar Şirketleri nasıl etkiler? Açıkçası genel olarak bir yorum yapmak hem zor hem doğru değil. Hangi Şirketlerin döviz varlığı 900 bin $ ve üzeri, yıllık satış veya aktifinin %10’undan fazla diye bir filtreleme yapamazsınız. Çünkü Şirketlerin detayına indiğinizde, döviz varlığı olsa bile, yıl içerisinde önemli derecede kredi kullanmayan hatta kredi geri ödeyenler bile var.

Bir A firması düşünelim. Döviz varlığı 15 mn TL’nin altında olsun. Bu şirketler zaten nakdi kredi kullanabiliyor. Bugüne kadar nasıl nakit akışını idare ettilerse aynen devam edecekler. Ama kredi kullanırsa kredinin vadesi boyunca döviz varlığının ilgili seviyenin altına kalacağını taahhüt edecekler.

Bir B firması düşünelim, döviz varlığı 15 mn TL’nin üzerinde olsun ama bu sayı, yıllık satış veya aktif toplamının %10’unun altında olsun. Bu şirketler yine kredi kullanabiliyor. Ama kredi kullanırsa kredinin vadesi boyunca döviz varlığının ilgili seviyenin altına kalacağını taahhüt edecekler.

Bir C firması düşünelim, döviz varlığı B firması gibi olsun ama %10’luk sınırın üzerinde olsun. Bu durumda bu firmalar TL nakdi kredi kullanamayacak. Peki ne yapabilirler? İşte burada yıllık nakit akışları içerisinde kredi kullanım miktarlarına bakmanız gerekiyor. Çünkü bazı şirketler yıl içerisinde örnek olarak 500 mn TL kredi kullanırken, 400 mn TL kredi geri ödemesi yapıyor. Burada örnek olarak bu sayıları verdim. Yıl içindeki kredi kullanım büyüklüğü burada önemli olacak. Şirketler döviz varlığı olsa bile, yıl içinde nakit akışlarını bu şekilde yönetmek için kredi kullanabilirler ve dövizlerine dokunmazlar. Bu şirketler, bundan sonra eğer kredi ihtiyaçları küçükse döviz varlığını satabilir ve ihtiyacı olan TL’yi sağlayabilir. Ya da faaliyetlerinden sağladığı nakit akışları ile nakit yönetimi yaparlar ve kredi kullanmazlar böylelikle döviz varlıklarına dokunmazlar. Eğer kredi kullanma ihtiyaçları çok yüksekse burada yapacakları belli. Ya döviz varlıklarından ciddi bir satış yapacaklar ki bunu sanmıyorum. Ya da döviz varlığını KKM’ye geçirecek ve bilançoda döviz varlığı azalmış görünecek ardından kredi kullanabilecek. Bunların hiçbirisini yapmayan Şirketler ise ihtiyacı olan parayı elde etmek için başka yollar arayacak. Mesela varlık satışı yapabilir, tahvil ihracına yönelebilir veya bedelli sermaye artırımına gidebilir. Bunlar tabi tek seferlik yapılabilecek adımlar. Sonrasında nakit yönetimlerini sisteme uygun şekle sokmaya çalışabilirler.

Bu arada bu şirketler ihracat yapan yani döviz geliri elde eden şirketler ise döviz cinsinden kredi kullanabilirler. Bu kapı açık. Ama bu durum dolarizasyonu artıran bir durum olur ve şirketlerin döviz pozisyonlarını bozar. Aslında KKM’nin de dolarizasyonu artıran bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü TL görünümlü olsa bile dövize endeksli bir uygulama.

Bunların dışında nakit seviyesi güçlü, işletme sermayesi yüksek şirketler, dövizimi satmam ama borçta kullanmam diyebilir. Satışlarını vadeli yapıyorsa, vadeyi daha kısaltabilir ya da peşin satışa dönebilir. İşletme sermayesini güçlü tutmak için. Bu durum üretimin yavaşlamasına neden olabilir. Böyle bir gelişme şirketlere yönelik kar beklentilerini düşürebilir ve Borsa’da satışlara neden olabilir.

Yukarıda da görüldüğü gibi, bu kararın Şirketlere nasıl etki edeceğini bir excel dosyası hazırlayarak filtrelemek mümkün değil. Tek tek şirketler özelinde çalışarak mümkün. Umarım halka açık şirketler, bu konu ile ilgili kendilerini nasıl etkileyeceğine yönelik bilgilendirici ve yön verici bir paylaşımı KAP’da yayınlar ve yatırımcılarına yardımcı olur.

Yapılan uygulamanın amacı, kredi kullanımının etkin olmasını sağlamak gibi görünse de, aslında TL’nin değerini korumaya yönelik olduğu görünüyor. Başka deyişle Dolar kurunun daha fazla yükselmesini önlemek ve döviz arzını artırmak. Gereksiz döviz talebinin de önüne geçmek istiyorlar. Çünkü döviz varlığı olduğu halde TL kredi kullanıp dövize yönelen kurumlar olabilir. Bunlarında önüne geçmek isteniyor.

Ancak herşeyin bir yan etkisi var ve bununda yan etkileri neler olacak hep birlikte göreceğiz. Bu uygulamanın, önceden yapılmış bir uygulamanın yan etkisini gidermek amacıyla yapılan bir uygulama olduğunu söylemek mümkün. Karışık bir cümle olduğunun farkındayım.

Firmalar ellerindeki dövizi KKM’ye geçirirler mi bilemiyorum. Geçirende olabilir, tercih etmeyende. Nakit yapısı güçlü bir şirketse, belirsiz bir ortamda dövizini KKM’ye geçirerek 3 ay vadede beklemek istemeyebilirler.

Bu arada yatırım yapmak için kredi kullanmak isteyen bir firma, yatırım kredisi kullanabilir diye düşünüyorum. Bu karar ticari nakdi krediler için.  

Bu Kararlar Neye sebep olabilir?

İlk bakışta, ticari kredilerde bir yavaşlamaya neden olabilir. Bu durum Banka hisselerini olumsuz etkileyebilir. Diğer yandan Şirketlerin vadelerini kısaltmasına neden olabilir. Yine bu durum üretimin azalmasına neden olabilir. Ancak genel sanayi için toplamda ne kadar üretime etki eder yorum yapmak zor. Üretim genel olarak belirgin şekilde azalırsa, ekonomide istenen soğuma oluşur ve enflasyon düşebilir. Ancak bunun faturası olarak işsizlik artabilir. Şirketlerin kar beklentileri törpülenebilir ve Borsa da bu ilk başta olumsuz fiyatlanabilir. Borsa’da Şirketler ayrışacaktır. Bu ayrışmalar analizler ile tespit edilecektir. Döviz varlığını satan veya azaltan şirketler, kur risklerini dengelemek için TCMB ile VIOP işlemlerini artırabilir.

Dışarıda Powel ve Lagarde Konuşmaları, İçeride BDDK Etkileri ve PMI verisi

Merkez Bankası Başkanları gelecek hafta Portekiz’de bir araya gelecek ve Ekonomik Politikalar Panelinde konuşmalar yapacaklar. Pazartesi akşam ve Salı sabah ECB Başkanı Lagarde konuşacak. Çarşamba gibi Fed Başkanı Powel ve BoE Başkanı Bailey konuşmaları takip edilecek. Bu arada Çarşamba günü ABD 1.çeyrek büyüme verileri alınacak. Final hesaplama (3üncü hesaplama) olması nedeni ile sürpriz etkisi olmayabilir. Perşembe günü Mayıs ayı kişisel gelir ve harcamalar verisi daha önemli olacak. Cuma günü ise Euro bölgesi ve ABD İmalat PMI verileri izlenecek. Bu veriler önemli.

İçeride ise BDDK kararlarının etkileri önemli olabilir. Reel sektör temsilcilerinin paylaşımları, Şirketlerden yapılırsa eğer gelecek açıklamalar piyasalara yön verebilir. Cuma günü ise imalat PMI verisi önemli olacak. Bilindiği gibi PMI ve 49.2 seviyesinde ve daralmayı gösteriyor. Pazartesi günü ise kabine toplantısı ve sonrasında asgari ücret açıklamaları bekleniyor. PPK özetinin artık önemli olduğunu düşünmüyorum.

Borsa Endeksinde Zor bir hafta

Borsa endeksinde geçen momentum kaybı net şekilde oluştu. Teknik olarak endeks halen 50 günlük ortalamasının üzerinde ve al konumunu sürdürüyor. Haftalık görünümde de bu şekilde. Ancak geçen hafta oluşan düşük tepecik ile bir kısa vadeli alçalan trend çizgi adayı oluştu. Bu direnç çizgisi 2570 seviyelerinden geçiyor. Bu seviyeyi geçerse endekste tekrar güçlenme görebiliriz. Buna karşın haftaya satıcılı başlaması durumunda ki bu ihtimal yüksek görünüyor, 2492 seviyesindeki 50-günlük ortalama destek olarak izlenecek. Satışların sertleşmesi durumunda bu seviyenin altına savrulmalar olursa sakin kalmakta fayda var. Sonrasında yeniden ortalamaya doğru tepkiler gelebilir. Borsa endeksinin 50-günlük ortalamasının altında kapanışlar yapmaya başlaması durumunda ise satıcılı bir piyasaya girdiğimizi söyleyeriz. Bu durumda 2407 seviyesindeki eski zirve destek çizgisi önemli olacak.

Borsa Endeksi

DolarTL Görünüm Değişiyor

Cuma akşamı gelen BDDK açıklamasının ardından DolarTL kuru 16.9 seviyesine kadar gerilese de bu seviyeden tekrar yükselerek 16.88 seviyesinde kapadı. İşlemler Türk piyasalarının kapalı olduğu saatte ABD piyasalarında yapıldığı için gösterge olarak almak yanıltıcı olabilir. Pazartesi günü Bankalar arası piyasaların açılması ile oluşacak işlemler gösterge niteliğinde olacaktır. DolarTL’nin 16.90 seviyesindeki 22-günlük ortalamasının altında kalması durumunda 15.95 seviyelerindeki 50-günlük ortalamaya doğru düşüş görülebilir. Ancak bu seviyelerde kalıcı olmayabilir ve tekrar yukarı tepkiler alabilir. DolarTL kuru 16.90 seviyesindeki ortalama altına inerse bir süre 15.95 ile 16.90 arasında yatay dalgalanmalar görebiliriz.

DolarTL Grafiği

Ons Altın Zayıf ve Kararsız

Ons Altında Dolar endeksindeki zayıflamaya ve güçlenmeye aldırış etmeden yatay ve zayıf seyrini sürdürüyor.

Haftalardır sürdürdüğüm mottoya devam ediyorum. Stratejide değişim yok. 1750-1800 seviyeleri alım için ideal, 1950-2000 seviyeleri satım için ideal olmaya devam ediyor.

Ons Altın

Çocuğunuza Borsa Hesabı Açın yazımı okuyunuz.

Kendinizi Eğitin. Borfin eğitimlerim hakkında bilgi alabilirsiniz. Görselleri tıklayın.

İleri Temel analiz ve Değerleme Eğitimi
Borsa ve Temel analiz – Borsaya yeni girecek veya en fazla 3 yıldır Borsada olanlar için
VIOP ile Borsa Performansını Arttırma – özellikle bugünler için Önemli
borfin
Teknik Analiz Eğitimi – Herkes İçin

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir