Fed ve 2019 Yılında Borsa Sektörleri

Merakla beklenen Fed toplantısı sona erdi ve karar açıklandı. Fed beklendiği gibi faizlerde 25 baz puan artırıma gitti ve faizleri %2.25-%2.50 aralığına yükseltti. Piyasaların büyük çoğunluğu faiz artırımı beklentisi içerisinde olduğu için bu karar sürpriz değil. Ancak piyasalar Fed kararı sonrasında negatif reaksiyon gösterdi. Güne yükselişle başlayan ABD borsaları günü satıcılı kapatırken, ABD 10 yıllık tahvillerine talep oluşması, dolarda kısmi bir güçlenmeye bile neden oldu. Bugün Dolardaki görünüm Çarşamba akşamına kıyasla daha gevşek bunu not edelim.

masanotları

Peki piyasalar neden Fed kararını beğenmedi? Gördüğüm kadarı ile piyasalarda beklentiler daha güvercin seviyede bulunuyormuş. Baka deyişle 2019 yılı için bırakın 2 faiz artırımını ya 1 faiz artırımı ya da faiz artırımı olmaması yönünde bir beklenti içerisinde olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle faiz artırım beklentilerinin 3’den 2’ye inmiş olması piyasaları fazla tatmin etmedi.

Bir diğer neden ise büyüme ve enflasyon beklentilerinde aşağı yönlü revizyonların yapılması, ekonomiye yönelik yavaşlama beklentilerini körüklemiş olabilir. Nitekim dün ABD finans sitelerinde karar sonrası piyasa analistlerinden alınan yorumlarda karar sonrasında gelecek çeyreklerde resesyon beklentilerinin güçlendiği yönünde yorumlar vardı. Bununda hisse senedi piyasalarında satışlara neden olduğu görüldü.

Sonucunda Fed’in tonlaması ve karar metni güvercin gibi görülse de, 2019 yılında 2 kez de olsa kademeli faiz artırımlarına devam edecek. Aşağı revize etse de %2.3 büyüme bekliyor ve %2 seviyelerinde PCE enflasyon beklentisi bulunuyor. Görüldüğü gibi Fed faiz artırımlarına devam ediyor ve büyüme bekliyor.

Borsa’da Değişen Bir Şey Yok

Bu ortamda gelecek dönemde Borsa’da şu ana kadar görülen seyir devam edebilir. 90000-95000 aralığındaki dalgalanmaları izlemeye devam edeceğiz görünüyor. Ancak en azından faiz artırım sayısının azalıyor olması genel olarak GOÜ piyasaları için iyi bir haber.

Sanayi Üretimi Verisi Bilançoların Zayıf Geleceğini gösteriyor

Borsa’da bunun dışında ekonomik gerçekleşmelerde fiyatlanıyor. Bu hafta içerisinde ekim ayı sanayi üretim verisini aldık ve %5.7’lik bir daralma olduğunu gördük. Bu yılın son çeyreğine ait ilk gösterge veri olması açısından önemliydi. Şimdilik yılın son çeyreğine yönelik %3’lük küçülme beklentilerini destekliyor. Başka deyişle bunun borsa yansıması olarak şu söylenebilir; son çeyrek bilançoları, üçüncü çeyrek bilançolarına fazla benzemeyecek görünüyor. Satışlarda bozulmalar görülebilir. Satışlar korunsa bile kar marjlarında düşüşler oluşabilir. Neticede 3Ç bilançolarına göre daha bozulmuş sonuçlar 4Ç bilançolarda görülebilir.

Aslında bu beklentiler piyasada bir süredir fiyatlandı zaten. Pek çok büyük sanayi hissesinde bunun cezası kesilmiş görünüyor. EREGL, KRDMD, ISDMR, TRKCM ve bunlar gibi diğer büyük sanayi şirket hisselerinde ciddi satışlar yaşandı ve bu satışların nedeni yılın son çeyrek ve gelecek yılın ilk çeyrek bilançolarına yönelik beklentilerin ciddi şekilde zayıflaması.

Asıl Soru

Burada sorulacak soru aslında bu hisseler neden düştü sorusu olmayı çoktan geçti. Bence asıl soru, bu hisselerde gerçekleşen satışlar olumsuz beklentileri tam olarak yansıttı mı yoksa gereğinden fazla yada gereğinden az satışlar mı oluştu sorusu. Bu sorunun yanıtını 4Ç bilançolarını aldığımızda net bir şekilde göreceğiz. Bu ise Şubat ayını bulacak ne yazık ki. Beklentilerden iyi gelebilecek bilançolar söz konusu fazla satılmış hisselerde ani yükselişlere bile neden olabilir. Buna karşılık beklentilerden de kötü sonuçlar bu hisselerde beklentileri daha kötüleştirerek ilave satışlarda getirebilir. Bunları göreceğiz.

Öne Çıkması Beklenen Sektörler

2019 yılında ekonomide beklenen yavaş seyre paralel olarak Telekomünikasyon, Havacılık, Gıda ve Perakende, yüksek ihracat yapan şirketler ve yurtdışında iş yapan müteahhitlik firmaları öne çıkacak görünüyor. Yatırımcılar ve fonlar bu sektörlere yoğunlaşabilir. Bu sektörlerin özellikleri ekonomik daralmalardan sanayi şirketleri gibi sert şekilde etkilenmemesi ve daha defansif bir yapıya sahip olması.

Burada TTKOM, TCELL, THYAO, PGSUS, CLEBI, MGROS, BIMAS, SOKM, BIZIM, ENKAI, TKFEN gibi şirketlerin yanında yüksek ihracata sahip ARCLK, TOASO, FROTO, EGEEN, VESTL, VESBE gibi şirketlerde sayılabilir.  Bunların dışında endeks hisseleri olmayıp küçük ve orta boy şirketlerde incelenebilir. Büyük firmalar olduğu için bu hisseleri belirtmek istedim. Elbette bu şartların yanında ucuz fiyatlarda bulunması en önemli kriterlerden birisi olacak. Çünkü değerinde bir şirket yatırımcılara fırsat sağlamaz.

VIOP Önemini Gösterdi

Son olarak 2018 yılındaki negatif seyir, vadeli işlem piyasalarının ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kere daha gösterdi. Bu piyasalarda hisse ya da endeks kontratında kendisini koruma (hedge) altına alan yatırımcılar bu düşüşten oldukça az etkilenmiş oldu. Böylece satışların bitip yükselişin başlayacağı an geldiğinde çok daha güçlü ve hazır olmuş olacaklar. Diğer yandan düşüşe (short) oynayanlar için ise adeta cennet yılı oldu denilebilir. Çift yöne de işlem yapabilme imkanı olması Vadeli Kontratların önemini ortaya çıkardı. Bu arada hisse kontratı sayısının artmış olmasını olumlu karşılıyorum.

Dolar

Dolar kurunda ise 5.45-5.50 seviyesinin altında seyirler devam ettiği sürece aşağı yönlü ve zayıf eğilimin sürdüğünü düşüneceğim. Ekonomik olarak dolar kurunda yukarı yönlü ani şok dalgası yaratacak bir görüntü zaten mevcut değil. İthalat adeta durma noktasına gelmiş, dış ticaret fazlası bile verme noktasına ulaşmış durumdayız. Cari fazla veriyor ve böyle bir ekonomik ortamda dolarda şok yükseliş beklemek yanlış olacaktır. Diğer yandan Fed’in mesajları ne olursa olsun  faiz arttırım hızının yavaşlayacak olması başta TL olmak üzere GOÜ para birimleri için olumlu. Ayrıca ABD birliklerinin Suriye’den çekilecek olması da jeopolitik risklerde bir yumuşama sağlamış görünüyor. Olağanüstü riskler olmadıkça döviz kurlarında sakin seyirlerin devamı beklenebilir. İlerleyen süreçte 5-5.10 seviyelerine doğru gevşemeler görmek beni şaşırtmayacaktır. Ancak şunu da akılda tutmakta fayda var. Dolar kurundaki düşüşün hızı ve açısı bir iki ay önceki gibi değil. Ama halen teknik olarak zayıf görünüm devam ediyor.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir