Türkiye’nin petrol dahil enerji ithalatı geçen 2017 yılında 37 milyar $ seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamın 2018 yılında 42 milyar $ seviyesinin üzerinde oluşması bekleniyor. Türkiye’nin GSMH’nın 850 milyar $ olduğunu dikkate alırsak 2017 yılında enerji harcamaları toplam GSMH’nın %4.3’ünü oluşturmuş görünüyor. Bu rakamın bu yıl %5 seviyesine doğru yükselmesi bekleniyor.
Diğer yandan 2017 yılında gerçekleşen toplam 234 milyar $ ithalatımızın %15.8’ini enerji ithalatı oluşturuyor. Bu rakam 2016 yılında %13.6 seviyesindeydi. Bu oranın da 2018 yılında artması bekleniyor.
Görüldüğü gibi Türkiye enerjiye oldukça bağımlı bir ülke. Rakamlar bunu gösteriyor. Üstelik Türkiye’nin ekonomik yapısı gereği sürekli cari açık veren bir ülke olması bu duruma hassasiyet katmakta. 2017 yılında cari açık rakamı 47 milyar $ seviyesinde oluşurken, enerji ithalatı 37 milyar $ oldu. Cari açık verisi 14 milyar $ artarken bunun 10 milyar $’lık kısmı enerji ithalatından geldi. Dolayısıyla enerji faturası yükseldikçe cari açığımız üzerindeki olumsuz etkisi de artmaya devam edecek.
Petrol açısından incelersek Türkiye 2017 yılında 25 milyon 766 bin ton ham petrol ithal etti. 2016 yılında ithal edilen petrol 24 milyon 957 bin ton seviyesindeydi. Başka deyişle %3.2’lik artış oldu. 1 varil petrol’ün 159 litre olduğunu düşünürsek, 2017 yılında 162 milyon varil petrol ithal etmişiz. 2017 yılında ortalama petrol fiyatlarının 54.8 $/varil olduğunu alırsak 8.9 milyar $ petrol ithalatına ödediğimiz faturayı buluruz. Bu rakama doğalgaz, mineral yakıtlar, motorin ve türev ürünler gibi kalemleri de eklediğimizde enerji faturamız 2017 yılında 37 milyar $ düzeyine ulaştı. Yani ham petrol ithalatı toplam enerji ithalatımızın içerisinde %24’lük bir pay aldı. Ancak petrol’deki fiyat artışı mineral yakıt ve doğal gaz fiyatlarını da etkiliyor. Özellikle doğal gaz fiyatlarına etkisi uzun dönemde geçişkenlik şeklinde oluyor ve etkisi de uzun sürüyor.
Petrol fiyatları Ortalama 100 $/varil olursa ne olur?
2018 yılında ortalama petrol fiyatlarının 66$/varil seviyesinde olması bekleniyor. Ancak mayıs ayı sonu itibari ile ortalama petrol fiyatı 76$/varil seviyesine ulaştı bile. Yılın sonunda ortalama fiyat nerede oluşacak göreceğiz. Ancak ortalama fiyatın 100 $/varil olacağı varsayımı ile hareket edersek, Bu petrol maliyetinde %82’lik bir artışa karşılık gelir. Sadece varil petrole ödeyeceğimiz fatura 16 milyar 300 milyon $ seviyesine çıkar. Toplam enerji ithalatımız ise 70-80 milyar $ seviyelerine yükselebilir.
Cari açığa Etkisi
Yapılan araştırmalara göre petrol fiyatlarındaki her 10 $’lık yükseliş, cari açık üzerinde 4.5 milyar $ artışa neden oluyor. Petrol fiyatlarının ortalama 100 $/varil olarak gerçekleşmesi durumunda 2017 yılına göre 45 $/varil düzeyinde bir artış oluşacak. Bunun cari açığa 20 milyar $ düzeyinde ilave bir negatif etkisi olacak. Başka deyişle böyle bir durumda sadece petrol kaynaklı olarak cari açığımız 67 milyar $ seviyesine ulaşabilir. Bu cari açığın GDP’ye oranının %7.8 seviyesine yükselmesi anlamına gelir. Bu oran riskli seviyede kabul edilmekle birlikte içeride yine TL üzerinde ciddi baskılar yaratabilir.
Elbette bunu net olarak ölçmek mümkün değil. Çünkü petrol fiyatlarında bu denli yükseliş ekonomide küçülmeye neden olabilir ve bu durum cari açık üzerinde aşağı yönde bir etki yaratır. Çünkü Türkiye ekonomisi büyüdükçe cari açığı büyüyen, küçülünce cari açığı küçülen bir ekonomi.
Enflasyona Etkisi
Yine yapılan araştırmalara göre petrol fiyatlarındaki %10 artış (azalış) TÜFE üzerinde 0.68 puan artış (azalış) ‘a neden oluyor. %82’lik bir artıştan bahsediyorsak TÜFE üzerinde 5.6 puan bir etkiden söz ediyoruz demektir. Bu ciddi rakam. Üstelik cari açığın etkisiyle kurlarda oluşacak yükselişte eksta bir etki gösterebilir. USDTRY kurundaki %10’luk yükselişler (düşüşler), TÜFE üzerinde 1.5 puan artış (azalış)’a neden olmakta. Bunu da hesaba kattığımızda karşımıza enflasyon üzerinde ciddi etkiler görebiliriz.
Ancak tabiki yine bu gelişmeler ekonomide daralama yaratabilir ve talep düşüşü sonucunda enflasyonda aşağı yönlü baskılar da görebiliriz. Bu etkilerin karşısında petrol etkisinin birbirini ne derece nötrleştireceği önemli olur.
Sonuç olarak petrolün ortalama 100 $/varil olması demek, yılın ikinci yarısında 133$/varil seviyelerini görmesi ve yılı bu seviyede kapatması ile mümkün olabilir. Zira petrol’ün 100$/varil seviyesine yükselmesi yukarıda saydığımız etkileri yaratmaz. Ortalama petrol fiyatı üzerinden bu etkiler görülür.
Değindiğim gibi mayıs sonu itibari ile ortalama brent petrol fiyatı şimdilik 76 4/varil seviyesinde bulunuyor. Bu bile 2017 yılına göre %38 artışı ifade ediyor. Başka deyişle şimdiden cari açığa ilave 17 milyar $ negatif katkı ve TÜFE’ye ise 2.6 puanlık yukarı yönlü katkı yaratmış durumda. Ancak rakamlardan görüldüğü gibi petrol fiyatlarındaki yükselişten en fazla zarar görecek ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Bu yazı Bloomberg Business Week Dergisi için hazırlanmıştır. 3-10 Haziran haftasında yayımlanacaktır.
Buradaki görüşler kişisel görüşlerimdir. Kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan görüşler genel yatırım yorum ve tavsiyesi kapsamındadır. Buradaki görüşler kişisel risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Burada yazılanlara göre hareket ederseniz risk size aittir. Lütfen sitedeki uyarı yazısını okuyun.