Bayram sonrası yeni haftaya başlarken piyasalarda İsrail-İran gerginliği ile başlıyoruz. Cumartesi gününü Pazara bağlayan gece İran, İsrail’e yüzlerce İHA ve füzeden oluşan bir misilleme saldırısı gerçekleştirdi. Dünyanın büyük tedirginlikle izlediği gelişmelerde, bir kız çocuğu ağır yaralandı ve bir askeri tesis hasar gördü. Pazar gününe başladığımızda ortada büyük bir savaş tablosu mevcut değil. Hava unsurlarının büyük bir çoğunluğu İsrail’e ulaşamadan imha edildi. Bununla birlikte İran bunun misilleme olduğunu ve devamını düşünmediklerini bildirdi. Gözler İsrail’in nasıl bir tepki göstereceğinde bulunuyor. Hatırlanacağı üzere 1 Nisan 2024 tarihinde, İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’daki İran konsolosluğunu vurmuştu ve 2’si general rütbesinde 7 asker hayatını kaybetmişti. İran bu saldırıya karşı misilleme yapacağını sürekli duyurmaktaydı. İsrail ve ABD istihbarat unsurları, İran saldırısının an meselesi olduğunu hafta sonu sürekli duyurmaktaydı.
Ortada ağır bir savaş tablosu oluşmuş değil, ancak yaşanan bu gelişmeler Ortadoğu’da gerginliğin devam etmesine hizmet edecek görünüyor. Yapılan saldırı önemli bir saldırıydı. Doğrudan İran topraklarından yapılan ve doğrudan İsrail’i hedef alan bir hareketti. Şimdi gözler İsrail yönetiminde ve Netanyahu’da olacak. Açıkçası asıl tedirginlik yaratan konu Netanyahu. Çünkü onun ne yapacağını kestirmek kolay değil. Uluslararası camia daha fazla bölgesel gerginlik istemiyor, ancak ABD yönetiminin Netantahu’ya söz geçiremediğini Gazze ile ilgili konuda yeteri kadar gördük. Bu nedenle bölgede tedirginlik bitmedi.
Bu yazının yazıldığı saatlerde genel olarak savaş ile ilgili tansiyonun azaldığını görmekteyiz. Ancak yine bu saatlerde İsrail savaş kabinesini topluyor ve bir açıklama yapması bekleniyor. Bir tahmin yapmak güç, ancak bölge analistlerinin görüşlerine göre bu tarz olmasa bile misilleme girişimleri karşılıklı olarak devam edebilir. Yine bölge analistlerine göre İran’a yönelik uluslararası camia’dan zaten uygulanmakta olan yaptırımlar daha fazla sıkılaştırılabilir ve cezalandırılabilir.
Gelişmeleri takip edeceğiz ancak haftaya Ortadoğu’da gerginliğin devam ettiği bir şekilde girdiğimizi unutmamak gerekiyor.
Hafta sonu bu gerginlik ile sert düşen kripto paralarda, Pazar günü bir tepki geldiğini görmekteyiz. Ancak son iki günde yaşanan düşüşleri geri alacak güçte değil.
Biz Bayram Tatilindeyken…
Açıkçası hafta sonu İran-İsrail gerginliği yaşanmasaydı bugün daha farklı şeyler yazıyor olacaktık. Ancak bunların etkisi bence hala var. Öncelikle geçen hafta ABD Borsaları ortalama %2 geriledi. ABD Enflasyon verisi beklenende yüksek geldi ve Fed’e yönelik 3 faiz indirimi beklentileri 2’ye düştü. Fed yetkililerinin açıklamalarında daha şahin mesajlar oldu. Powell herşeye rağmen bu yıl faiz indirimi olacak mesajı verdi ancak beklentiler sürekli öteleniyor. ABD 10 yıllık tahvil faizleri %4.35 seviyelerinden %4.60 sınırına kadar yükseliş gösterdi ancak haftayı bir miktar gerileme ile %4.52 seviyesinden kapadı. Avrupa borsalarında da yaklaşık %1.5 seviyelerinde düşüşler görüldü. Petrol yükseldi. Ons Altın 2433 seviyesini gördü bu seviyeden gevşeme ile 2343 seviyesinde kapandı. Piyasa beklentileri içerisinde Ons Altın için hedef fiyatını 2400$/ons seviyesinden 2700$/ons seviyesine yükseltenler oldu. Yine finans kuruluşları petrol fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyon konusunda büyük risk oluşturacağını da belirtti.
Borsa
Bu giriş paragrafında belirtilen gelişmelerin Türk Piyasaları üzerinde yeni hafta içinde etkisi olabilir. Öncelikle BIST100 endeksinin sadece 4 işlem gününde %9.7 yükseldiğini not etmek gerek. Bu kadar agresif bir yükselişin ardından kar satışı için oldukça fazla bahane var gibi duruyor.
Sonuç olarak Borsa BIST100 endeksinde hızlı yükselişin ardından, yaşanan gelişmelerin etkisiyle haftaya satış baskısı ile başlayabiliriz. Gelen satışların ne kadar sert ve etkili olacağını izleyerek göreceğiz. Ancak burada 9500 endeks seviyesi önemli bir destek olabilir ve satışların bu seviye üzerinde karşılanması durumunda endeksteki pozitif hava ilerleyen süreçte devam edebilir. Elbette Ortadoğu ve Ukrayna’daki gelişmeler tüm dünya piyasaları için etkili olacak.
Ancak geçmiş sayısız kere göstermiştirki bölgesel gerginlikler hisse senetleri piyasaları üzerinde geçici bir satış baskısı oluşturmuş sonrasında endekslerde tekrar yükselişler başlamıştır. Bu tarz yaşanan düşüşler piyasalarda genellikle alım fırsatı yaratmıştır. Önemli olan siz böyle bir düşüşe ne kadar sabır gösterebilirsiniz. Piyasaların önünde jeopolitik risklerden daha büyük olabilecek risk, inatçı enflasyon nedeni ile faiz indirimi beklenen majör merkez bankalarının ilave sıkılaşma yoluna girmeleridir. Bu piyasalarda çok daha uzun soluklu bir baskıya neden olacaktır. Şimdilik böyle bir risk görünmüyor. Fakat takip edilmesi gereken bir konu.
Endeks teknik anlamda 9450 direncini geçerek önemli bir adım attı ve 10700 seviyesindeki hedef gündeme oturmuş durumda. Bu hareket ile endeks kendisini 8400-9450 yatay bandı içerisinden, 9450-10700 üst bandına atmış olabilir.
Orta ve uzun vadede Borsa endeksi için pozitif görüşümü koruyorum. Zaman zaman dalgalanmalar olsa bile ekonomi yönetiminde yol kazası olmadıkça endeksin daha üst seviyelerde yılı kapatmasını ve yükselişin 2025 yılına da sirayet etmesini bekliyorum. Bu nedenle yatırımcıların pozisyonlarını sıkı bir şekilde korumalarını öneriyorum. Bu önerimi uzun zamandır yapıyorum. 2024 yılı düşme korkusu ile satılacak bir yıl değil, düşünce pozisyonlara ilave yapılacak bir yıl yönündeki düşüncemi koruyorum.
Dünya Bankası İle Yapılan anlaşma
Bu konuda sosyal medyada IMF ile anlaşıldı yönünde söylemler görmekteyim. Bu konunun IMF ile ilgisi yok. IMF Uluslarası Para fonu’dur, Dünya Bankası başka bir kurumdur. Dünya Bankası proje bazlı kredi verir ve o parayı sadece o projeler için harcayabilirsiniz. Dünya Bankası ile zaten yapılmış 17 milyar $’lık bir anlamamız mevcut. Buna ilave olarak 3 yıl 18 milyar $ düzeyinde finansal çerçeve anlaşması kapsamında bir anlaşma oldu. Bu gelen paranın ekonomi veya bütçe dengeleri üzerinde bir etkisi olmayacak. Ancak Türkiye’nin Dünya Bankası ile çalışıyor olması, global piyasalarda önemli bir güven unsuru olması açısından pozitif.
Bu arada 18-21 Nisan tarihleri arasında IMF ve Dünya Bankası bahar toplantıları gerçekleşecek. Mehmet Şimşek ve ekonomi ekibi bu toplantılara katılmak üzere 16 Nisan’da ABD’ye gidecek. Bu toplantılar geleneksel toplantılardır ve tarihleri bellidir. Bu nedenle çok anlam yüklememekte fayda var. Yapılacak temaslar ve açıklamaları takip edeceğiz.
İçeride Cari Açık Verisi, Dışarıda Euro TÜFE ve Ortadoğu
Haftalık veri takviminde veri dışında en önemli konu Ortadoğu’daki gelişmeler olacak. Özellikle İsrail’in tepkisi gündemin önemli bir konusu olmaya devam edecek. Veri bazlı bakıldığında ise içeride Pazartesi ve Salı Hazine ihaleleri bulunuyor. Borçlanma düzeyi ve oluşacak faiz önemli olabilir. Çarşamba günü ise Şubat ayı Cari İşlemler Verisi izlenecek. Ocak ayında cari açık 2.56 milyar$ olmuştu. Bunun dışında önemli bir veri akışı yok.
ABD tarafında Pazartesi Pazartesi günü Perakende satışlar verisi alınacak. Salı günü Mart ayı sanayi üretimi verisi izlenecek. Perşembe günü Dünya Bankası ve IMF Bahar Toplantıları başlıyor.
Avrupa tarafında ise, Pazartesi günü Euro Bölgesi sanayi üretimi verisi bulunuyor. Salı günü ZEW verisi alınacak. Çarşamba günü İngiltere ve Euro Bölgesi TÜFE verileri izlenecek. Cuma günü İngiltere Perakende satışlar verisi alınacak.
Bunların dışında Salı günü Çin büyüme ve sanayi üretimi verileri izlenecek. Cuma günü ise Japonya’da enflasyon verisi alınacak. Ayrıca tekrar hatırlatalım 18 Nisan -21 Nisan tarihlerinde ABD’de IMF ve Dünya Bankası bahar toplantıları gerçekleşecek.
Borsa Yatay Bandı Kırdı
Borsa endeksi teknik olarak önemli bir kırılım yaşadı. Uzun zamandır içinde kaldığı 8400-9450 bandını yukarı yönde kırdı ve yeni bir açılım gerçekleştirdi. Bu önemli bir teknik hareket. Teknik olarak endekste 10700 hedefi oluşmuş durumda. Aşağıda ise 9450 desteği önemli ve bu seviye üzerinde kalıp kalmayacağını izleyeceğiz.
Ons Rüzgarı Yakaladı Ama Kritik Dirence Geldi
Ons Altın için geçen haftaki yorumumuzda yelkenleri şişiriyor demiştik. Rüzgâr Altın için oldukça sert esti ve Altın teknik olarak hedef gördüğümüz 2374 direncini test etti ancak bu seviyenin üzerinde bir kapanış şimdilik gelmedi. Dolar endeksindeki güçlü seyre rağmen Altına talep yüksek oluştu. Bunda jeopolitik risklerin etkili olduğunu söylemek mümkün. Altın bu rüzgâr ile hızlı bir yükseliş gösterdi ancak geldiği 2374 direnç seviyesi önemli bir nokta. Bu seviyenin üzerine çıkar ve yerleşirse Altın için 2730 seviyesi olarak yeni bir hedeften konuşacağız. Ancak alım için 2374 direncini geçmeden hareket etmek yanıltıcı ve riskli olabilir. Mevcut riskler varken Altın’da kısa pozisyon denemeleri riskli olabilir.
KENDİNİZİ EĞİTİN. EĞİTİME ZAMAN AYIRIN. Bilgi için görseli tıklayabilirsiniz.
YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.