Önümüzdeki haftada yurtiçi piyasalarda Türkiye-ABD ilişkileri ana yön belirleyici olmaya devam edecek görünüyor. İki ülke arasındaki karşılıklı hamleler bu haftada devam ediyor. Bu durum içeride TL üzerinde etkisini göstermiş durumda. DolarTL kuru şu sıralarda 5.1140 seviyelerinde izleniyor. Dünya piyasalarında ABD dolarının güçlenmeye devam etmesi ve Dolar endeksinin güçlenmeside zaten kırılgan olan TL üzerinde daha fazla negatif ayrışmasına neden oluyor.
Borsa BIST100 endeksinde geçtiğimiz hafta inatçı bir seyir izlendi diyebiliriz. BIST100 96100 seviyesindeki 50-günlük ortalamasını geçmeyi denedi ancak başaramadı. Buna karşın 94000 seviyesinin de altına gerilemeyen bir borsa izliyoruz. Bunda en çok bilanço beklentisi güçlü olan sanayi hisselerineki alımların endeks üzerinde etkili olduğunu söylemek mümkün. THYAO, EREGL, KRDMD gibi şirketlerde görülen alımlar endeksi destekleyen önemli bir etki gösterdi.
Önümüzdeki haftada bilanço beklentili alımların yine endeks üzerinde etkili olması beklenebilir. Ancak bilançoların sona ermesinin ardından endeks için beklentinin bitmesi zayıflık yaratabilir. Bu durumda yeni bir katalizör gerekli olacak görünüyor. Bu ise şimdilik mevcut değil.
BORSA
Borsa endeksinde kalıcı bir yükselişten bahsedebilmemiz için en azından ilk etapta 96100 seviyesinin üzerine yerleşmesi gerekiyor. Bu durumda endekste momentumun artması ve ilerleyen süreçte daha yukarı seviyeleri test etmesi mümkün olabilir. Aksi halde, 94000 desteği aşağı yönlü test edilebilir. Bu seviyenin kırılması durumunda 92000 desteğine doğru baskı sürebilir.
Genel strateji olarak, endeksin 50-günlük ortalamasının altında kaldığı sürece portföylerde %100 hisse senedinin olmasının yanlış olduğunu, %50 hissenin normal olabileceğini daha öncede belirtmiştik. Endeksin ortalamalarının üzerine yerleşmesi durumunda risk iştahının artacağını ve hisse oranının yükseltilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Geri kalan %50 ise nakit olabilir ve yüksek faizlerde değerlendirilebilir.
Bilançolar açıklanmaya devam ediyor. Şu ana kadar gelen sanayi bilançoları olumlu denilebilir. Beklentileri güçlü olan hisselerdeki alımlar veya pozitif görünüm bu haftada izlenecek görünüyor. Her zaman olduğu gibi Borsada yatırımcıların seçici olmaları gerektiğini tekrar hatırlatmak isteriz.
DOLAR
DolarTL’de ise yön yukarıyı gösteriyor. Risk algısı çok yüksek. Risk primi olan CDS rakamları 338 seviyesinde ve Arjantinden sonra dünyadaki en yüksek risk algısına sahip ülke konumundayız. Bu durum başta TL olmak üzere fiyatlamaları olumsuz etkiliyor. ABD Dolarının dünya piyasalarında da güçlenmesi zaten kırılgan olan TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oluyor.
Döviz borcu olan şirketlerin panik olup dövize talep oluşturmaları durumunda kurdaki yukarı hareket hızlanabilir. Diğer yandan bu nokta hedge (korunma) konusunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Döviz borcu olan veya döviz harcaması yapacak (Avrupa tatili gibi…) vatandaş bile VIOP piyasalarında dolar veya euro kontratında uzun pozisyon alarak kurdaki yükselişlerden kendisini rahatlıkla koruyabilir.
Aynı şey borsa daki şirketler içinde geçerli. Döviz riskini koruma altına alan, iyi yöneten şirketlerle, buna ek olarak döviz açığı değil fazlası olan, nakit zengini şirketler önümüzdeki dönemde Borsada yine savunma özelliği olan hisseleri olacak görünüyor.
Buradaki görüşler kişisel görüşlerimdir. Kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan görüşler genel yatırım yorum ve tavsiyesi kapsamındadır. Buradaki görüşler kişisel risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Burada yazılanlara göre hareket ederseniz risk size aittir. Lütfen sitedeki uyarı yazısını okuyun.
Tuncay Bey, sabit bir gelir bekliyor ve ayni zamanda da kurdaki TL alehine dalgalanmadan kendimizi korumak istiyorsak Eurobond’lar bir alternatif olabilir mi? Cahilce bir soruysa lutfen kusura bakmayin.
olabilir.