Geçtiğimiz hafta borsa endeksindeki zayıf seyir devam etti. BIST100 endeksi 101490 seviyesine kadar gerileme göstermesinin ardından tepki yükselişleri gösterse de genel anlamdaki zayıf görünüm devam ediyor. Borsa endeksi için 106600 seviyeleri güçlü bir direnç bölgesi konumunda. Bu seviyelerde hem 50-günlük ortalama hem 22-haftalık ortalama bulunuyor. Endeks için anlamlı bir güçlenmeden bahsedebilmemiz açısından 106600 seviyesinin üzerine yükselen ve yerleşen bir seyir görmemiz gerekli. Aksi halde endeksteki bu zayıflık devam edebilir. Borsa endeksi bu seviye altında kaldığı sürece 100000 seviyesine gerileme riskinin devam edeceğini düşüneceğiz. Hatta 50-haftalık ortalama bile test edilebilir. Endeksin 50-haftalık ortalaması şimdilik 97500 seviyesinde bulunuyor. Ancak her hafta 600-700 puan yükseliyor.
Endeksteki genel görüşümüz zayıf olduğu ve 106600 seviyesi üzerine yükselemedikçe yaşanan yükselişlerin tepki yükselişi olmaktan öteye geçmeyeceği yönünde. Elbette böyle zayıf bir ortamda kısa vadeli yatırımcısı iseniz portföyünüzde %100 hisse taşımak riskli olacaktır. Özellikle kredili pozisyonlar için de uygun bir ortam şu anda mevcut değil görünüyor. Ancak uzun vadeli yatırımcılar için eğer güçlü ve büyüyen şirketlerde pozisyon taşınıyorsa sorun yok. Çünkü 4Ç bilanço beklentileri halen çok yüksek ve mevcut düşüşler aynı zamanda uzun vadeli pozisyonlar için ciddi fırsatlar yaratıyor. Kötü bir şirkette ise uzun vadeli yatırım zaten olmaz.
TL tarafında ise stabil seyir izlediğimiz bir hafta oldu. USDTRY paritesi 3.91-3.98 aralığındaki dalgalanmasını sürdürdü. Ancak TL hala kırılgan. Dolar kurunun 3.91 seviyesi altına gerilemekte güçlük çektiğini ve bu noktalardan yeniden dolara alımların geldiğini görmekteyiz.
ABD’de süren Zarrab davasının TL üzerinde ekstra olumsuz etkilerini görmedik. Süreç halen devam ediyor. Diğer yandan içeride siyasi tansiyonun yüksek olması da TL’de sakinleşmenin önüne geçmekte. Bir sonraki hafta TCMB toplantısının olduğunu ve faiz artırımı beklentisinin olduğunu dikkate alırsak dolar tarafında yüksek seviyelerden alıcılı olmak riskli olabilir.
Tahvil Faizleri 10 hafta sonra geriledi
Geçen haftanın dikkat çeken diğer gelişmesi ise 10 yıllık tahvil faizlerinde 1 puana yakın gerilemeydi. %13.20 seviyesinde olan 10 yıllık Türk Tahvillerinde faizler %12.40 seviyelerine kadar geriledi. Bu noktalarda getiri fırsatlarının değerlendirildiğini görmekteyiz ve tahvillerde sınırlıda olsa alımların geldiğini görüyoruz. Bu iyi bir belirti.
Diğer yandan TCMB’nin açıkladığı haftalık verilerde de son iki haftadır hem hisse hem tahvil/bono da yabancı alımları olduğu görülüyor. Ancak 3 hafta önce yaşanan güçlü yabancı satışları halen geri alınmış değil.
Enflasyon Verisi ve Sanayi üretimi bekleniyor
Özellikle dolar kuru ve faiz için Pazartesi günü açıklanacak kasım ayı TÜFE verisi önemli olabilir. Beklentiler olumlu değil. Aylık beklenti %1.17 seviyesinde ve yıllık TÜFE’nin %11.90’dan %12.59 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Özellikle geçen yılki kasım enflasyonunun düşük olmasının yarattığı baz etkisi de yıllık beklentilerde etkili oluyor. Ancak zaten bu beklentiler piyasada fiyatlanmış durumda. Daha düşük gelebilecek bir enflasyon verisi ise güzel bir sürpriz olabilir. Faizlerde düşüşe ve kurda bir miktar gevşemeyi de beraberinde getirebilir. Bu durum borsa endeksini de olumlu etkiler.
İçeride bunun dışında Salı günü TCMB enflasyon değerlendirmesini alacağız, Cuma günü ise ekim ayı sanayi üretim verisi alınacak. Bu veri 4Ç dönemine ait ilk veri olması açısından büyümeye yönelik ilk ipucu olması açısından önemli olacaktır. Yıllık sanayi üretim artışı %5.3 seviyesinde bekleniyor. Eylül ayında %10.4 seviyesinde sanayi üretim artışı oluşmuştu.
ABD tarafında Hareketli Haberler Var
ABD kanadında ise yeni haftaya ABD Senatosunun vergi reformunun onaylandığı haberi ile başlıyoruz. Senato Cuma günü ABD vergi sisteminde son 30 yılın en büyük değişikliklerini öngören 1.5 trilyon dolarlık vergi tasarısını az bir farkla onadı. Bu beklenti ABD doları üzerinde bekleniyordu ancak ne kadarlık bir bölümü fiyatlanmıştı bu hafta göreceğiz.
ABD tarafında diğer bir gelişme ise Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’nin seçimlerle ilgili olarak FBI’a yalan söylediğini itiraf etmesi oldu. Bu haberle birlikte ABD borsaları düşerken, dolar değer kaybetti.
Bu iki haberin ABD Dolarını gelecek hafta nasıl etkileyeceği önemli olacak.
Özellikle EURUSD paritesinde dalgalı bir hafta olacağını söyleyebiliriz. EURUSD için 1.18 seviyesinin altına gerilemeler olması durumunda 1.16 desteğine doğru düşüşler görebiliriz. 1.16 desteği ise kırılması gibi bir durum ise paritede aşağı yönlü trendi başlatabilecek bir gelişme. Yukarıda ise 1.19-1.20 seviyesi oldukça güçlü bir direnç konumunda bulunuyor.
Salı günü Fed Başkan adayı Powel’ın ABD senatosunda oylanması bekleniyor. Seçilirse bu sürpriz olmayacak. Pazartesi günü çekirdek fabrika siparişleri verisi izlenirken, Cuma günü kasım ayı tarımdışı istihdam verisi bekleniyor. Beklentiler 200 bin kişi istihdam geleceği yönünde bulunuyor. Yıllık ortalama saatlik kazançlarda ise %2.40’dan %2.70 seviyesine yükseliş bekleniyor.
Avrupa tarafında ise Perşembe günü Euro bölgesi 3Ç büyüme verisi ve ECB Başkanı Draghi’nin konuşması takip edilecek. Veri trafiği olarak oldukça güçlü bir haftadayız aslında ve ABD Dolarının hareketli olacağı bir hafta olabilir. Bu durumdan başta EURUSD olmak üzere GBPUSD, USDJPY, Ons Altın gibi majör enstrümanların etkilenmesi beklenebilir.
Ons Altında 1270 seviyesinin altına doğru hareketler oluşması durumunda 1254 seviyesindeki ortalama desteği test edilebilir. Altında zayıf bir teknik görünüm mevcut.
Buradaki görüşler kişisel görüşlerimdir. Kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan görüşler genel yatırım yorum ve tavsiyesi kapsamındadır. Buradaki görüşler kişisel risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Burada yazılanlara göre hareket ederseniz risk size aittir. Lütfen sitedeki uyarı yazısını okuyun.