Borsa endeksi geçen haftayı %0.68 sınırlı bir yükselişle kapatırken, önceki hafta yaşanan %1.63’lük düşüşün yaralarını sarmaya çalıştı. ABD piyasalarındaki bozulmanın toparlanmaya başlaması, BIST100 üzerinde pozitif etki yarattı diyebiliriz. İçeride satışların 9500 seviyelerine doğru geldikçe azaldığını ve tekrar alımların geldiğini izliyoruz. Ancak bu alımlar endeksin 10250 direncini geçmesi için yeterli değil.

TCMB verilerine göre yabancılar 10 Ocak ile biten haftada 211 mn$ hisse satışı ile yine öne çıktı, tahvil alımları ise 460 mn$ oldu. Yabancı ilgisinin faiz indirimine rağmen hala bono tarafında olduğunu görmekteyiz. Hisseye yabancı ilgisinin artması için içeride enflasyon verisinde %40 seviyelerinin altına doğru düşüşleri görmek istediklerine yönelik yorumlar bulunuyor.
ABD borsaları gelen ılımlı enflasyon verisi ile bir miktar toparlanma gösterse bile halen gördüğü zirve seviyelerinin altında. Bir yanda Şirketlerin 2025 kar beklentileri güçlü bir tablo çizerken, diğer yanda Tump’ın gümrük tarifeleri ve korumacı politikalarına yönelik belirsizlikler piyasaları etkiliyor. Her ne kadar gümrük tarifeleri uygulamalarının genelden çok seçici alanlarda uygulanacağına yönelik haberler çıksa da piyasalar yine de uygulamaları görmek isteyecektir. Bu arada ABD piyasalarının Pazartesi günü kapalı olacağını hatırlatmak isteriz.
Trump 2.0 Dönemi Başlıyor
Haftaya Trump 2.0 dönemi resmi olarak başlıyor. Koltuğuna oturacak olan Trump için artık icraat zamanı başlayacak. Bugüne kadar daha çok jeopolitik açıklamalar yapan Trump için gözler ekonomi alanında yapacağı açıklamalarda ve icraatlarında olacak. Bugüne kadar 20 Ocak tarihi piyasalar için belirsizlik yaratan bir faktördü, Trump’ın koltuğuna oturması ile bu belirsizliğin kalkacak olması olumlu olarak algılanabilir. Ancak nasıl açıklamalar geleceği de piyasaları belirleyecek. Genel olarak piyasa profesyonelleri Trump’ın koltuğuna oturmasının ardından 2-3 aylık dönemin dalgalı olabileceğini ifade ediyor. Haklı olabilirler. Piyasalar bir süre bekle gör politikası uygulayabilir.
Özellikle Türkiye için siyasi olarak Suriye konusunda YPG-PYD unsurları ile ilgili olarak gelecek açıklamalar bölgesel olarak önemli olabilir. Diğer yandan başta Çin olmak üzere diğer ülkelere uygulanacak gümrük tarifelerinin Türk Mallarının önünün açmak konusunda nasıl etkiler göstereceği de önemli olacak. Diğer yandan daha uzun vadede F-35 ve S-400 konuları ikil ülke arasında önemli konular arasında yer alacak.
Borsa
İçeride ise 10250 seviyesi Borsa endeksi için kuvvetli bir direnç seviyesi olarak öne çıkıyor. Endeksin güçlenmesi ve daha uzun soluklu bir yükselişe geçmesi için bu seviyenin üzerine yerleşmesi gerekiyor. Önümüzdeki hafta TCMB’nin beklentilere paralel olarak politika faizini 250bps indirmesi piyasada genel algıyı pozitif etkileyecektir. Tabii karar metnindeki ifadeler de önemli olacak. Bankacılık endeksinde faiz indirimine yönelik pozitif hareketler görebiliriz. Bu hareketlere ek olarak Ticaret grubundan büyük hisselerin katkısı olması durumunda endeks 10250 direncini ciddi şekilde zorlayabilir. Ancak bu hareketlerin geçici kalması durumunda bir süre daha 10250 direncinin altında Al-Sat piyasası devam edebilir.
Faiz indirimi veya jeopolitik konulardaki pozitif gelişmeler Borsa endeksindeki genel olumlu havayı koruma görevi görse bile, endekste daha güçlü bir yükseliş için Şirketlerin kar rakamlarında artışa ihtiyaç var. Bu bağlamda Ocak sonundan itibaren başlayacak bilançolar önemli olacak. 29 Ocak tarihinde GARAN ile başlayacak bilançolar piyasanın radarında olacak. Özellikle sanayi grubundaki kar rakamları BIST100 endeksi için önemli bir noktada.
Cuma günü gelmesi beklenen Moody’s kararına yönelik kredi notunun bir kademe artacağı ancak görünümün Durağan olarak belirleneceği yönünde. Bu kararın piyasa üzerinde bir etkisini beklemiyoruz. Pas geçmesi olumsuz olur. Buna karşılık not artırımı yapıp görünümü Pozitif olarak belirlemesi olumlu olacaktır.
2025 Yılına Geçen Yıl İle Benzer Sektörler İle Başladık
2025 yılına, 2024 yılının ilk aylarındaki performanslara benzer bir şekilde başladığımız söyleyebiliriz. Yılbaşından bu yana Sigorta, Bankacılık, İletişim, Ulaştırma endeksleri yine hem TL hem Dolar bazında performans gösterdiler. Bu sektörlerin çoğunda oluşan ilginin bir kısmında Enflasyon muhasebesi uygulanmıyor olmasının etkisi olduğunu söylemek mümkün. 2024 yılından farklı olarak Çimento şirketleri bu yükselişe eşlik etmiş durumda.
Suriye konusu, Gazze-İsrail ateşkes gelişmeleri Çimento sektöründe beklenti yaratmış durumda. Suriye geçici Hükümetinin Çimento ürünlerine yüksek gümrük vergisi getirmesi Çimento hisselerinde Cuma günü kar satışına neden olmuş duruyor. Bilindiği gibi gümrük vergisini ihraç eden değil, ithal eden taraf ödemektedir. Yani aslında Türk Çimento şirketleri vergiyi ödeyen taraf olmayacaklar. Suriye’den ithal eden taraf bu vergiyi ödeyecek. Ancak yine de mevcut gümrük vergisinin Türkiye’den Çimento talebini olumsuz etkileyeceği beklentileri satış baskısında etkili olmuş olabilir. Bu konuda hem ikili taraf görüşmeleri devam ederken gelecek açıklamalar önemli olacak. Bölgesel olarak Suriye’nin en kolay çimento ithalatı yapabileceği ülkenin Türkiye olduğunu unutmamak lazım.
İçeride TCMB Faiz Kararı, Dışarıda Trump Dönemi
Önümüzdeki hafta yurtiçinde Pazartesi ve Salı günleri Hazine’nin 3 ihalesi var. Perşembe günü TCMB faiz kararı alınacak. Beklentiler TCMB’nin politika faizini 250bps indirimle %47.50’den %45’e getireceği yönünde. Karar metnindeki tonlama önemli olacak. Cuma günü ise Moody’s’in Türkiye Kredi Notu açıklaması mercek altında olacak. Beklentiler Moody’s’in kredi notumuzu bir kademe yükselteceği ancak görünümü Durağan olarak belirleyeceği yönünde.
ABD tarafında ise Pazartesi günü Martin Luther King günü nedeni ile kapalı olacak. Aynı gün ABD yeni Başkanı Trump görevi devralacak ve koltuğuna oturacak. Yine aynı gün Davos zirvesi başlayacak. Cuma günü ise Öncü PMI verileri var.
Euro Bölgesi tarafında ise Perşembe günü Tüketici güven endeksi mevcut. Cuma günü öncü PMI verileri var. Sektörel bakanlar için Salı günü Araç Satışları verisi mevcut. Davos zirvesindeki açıklamaları izleyeceğiz.
Bunların dışında Davos Zirvesinden gelecek açıklamaları izleyeceğiz. Pazartesi günü Çin Merkez Bankası faiz kararı alınacak. Cuma günü Japonya BoJ faiz kararı ve TÜFE verisi mevcut.
Borsa Teknik Görünüm
Borsa BIST00 endeksi genel olarak 9500 ile 10250 arasında dalgalanmasını koruyor. 9650 seviyesi ara destek konumunda. Bu seviyelerin altında 9500 seviyesi ana destek. Bunlara ek olarak Teknik olarak bazı güçlenmeler görmekteyiz. Bunlardan ilki Endeksin 50 günlük ortalamasından tepki göstermesi. Diğer 50 günlük ortalamasının kendisinin yönünü yukarı doğru koruması. Son olarak MACD göstergesinin sıfır noktasından yukarı doğru dönüş alametleri göstermesi. Cuma günü oluşan beyaz mum pozitif bir görünüm. Ancak yine de güçlenen bir endeksten bahsetmek için yukarıda ki 10250 direncinin geçilmesi gerek.

Ons Altın 2721 Direncinden Döndü
Altın halen 2595 ile 2770 arasında seyrini sürdürüyor. Trump belirsizliği nedeni ile ve geçen hafta Fed’e yönelik olumsuz beklentilerle girilen haftada Altın bir miktar yukarı hareket yaptı. Ancak halen yatay bandını kırmış değil. Geçen haftaki yükselişle 2721 direncini test etti ancak Cuma günü bu seviyeden gerileme gördük. Teknik olarak söylenecek fazla bir şey yok. 2721 direncini geçmesi durumunda 2770 direnci mevcut. Altın için daha yukarıda yeni hedefler vermeye başlamanın yolu 2770 direncinin kırılmasından geçiyor.

BORSA EĞİTİM
Borsa Eğitimlerim sadece Borfin Eğitim portalında vardır. Başka hiç bir yerde yoktur.
KENDİNİZİ EĞİTİN. BORSA İÇİN EĞİTİME ZAMAN AYIRIN. Bilgi için görseli tıklayabilirsiniz.

YASAL UYARI
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.